Minik minik ondan bundan

*2010 senden çok umutluyum.Serkan "2010 bizim yılımız olucak" dedi.Bilmiyorum artık üstümde sorumluluğun çok fazla. Her 3 bloğun 2'sinde karşılaştığım 2010 dilekleri köşesinden ben de hazırlamak istedim.

Eyy 2010 bana bol bol para ver.Çıstak çıstak geziyim Range Rover'ımın içinde.
Kalamış ya da Suadiye taraflarında balkonu deniz gören bir evim olsun, şarap içip kitap okuyayım balkonda.
Beymen'e girip bunu bunu bunu istiyorum diyim,Marc Jacobs'tan çanta almak için indirim zamanlarnı kovalamıyım.

Bunlar tabii ki güzel hayaller ama büyük ihtimalle bunların hepsine birden 2010'da sahip olamayacağım. Bu yıl daha mütavizi isteklerle de geçiştirebilirim sanırım.

*Twitter çok hoşuma gitmeye başladı yavaş yavaş. Gereksiz gemişti başlarda ama hayatta herşey gerekli mi canım di mi ama ?

*Yılbaşı programları aldı yürüdü. Her kafadan bir ses. Şunu yapalım şuraya gidelim gibilerinden. Daha beni çok cezbeden bir programla karşılaşmadım ama evde uyumayacağım kesin.Aynı şekilde ne kocana-sevgiline ne hediye alıcaksın sorularıda hayli popüler.Kazak alıcam canım benim kazak alıcam geçen sene aldıklarım küçülmüş, giyemiyor çocuk ben kazak alıcam sen ne alıcan?

*Bir fikri hazmetmenin süresi 21 günmüş.Şöyle anlatıyım, bir haber duydunuz şaşırdınız,şok oldunuz,dumura uğradınız- tamam abartmıyorum-bunu beynin algılaması 1 saat ama bu düşünceyi kabul etmesi 21 günmüş.Düşündüm evet 21 gün geçmiş; bu sebeple düşünmüyorum artık, kafa yormuyorum duyduklarıma.

*Victoria's Secret'in 250 ml'lik body mistlerini 15 TL'ye bir arkadaşım getiriyor yurtdışından bende her rengini alıyorum.

* Haftasonu alışveriş yapıcam kimse beni tutamıcak dedim. Neden param olmadığında karşıma bir sürü güzel şey çıkarken, alışverişe niyetlendiğimde 2 parça şeyle eve dönerim hep bilmiyorum. Beğenemiyorum bir türlü. Zara'dan bir mont, Koton'dan 1 gömlek alabildim sadece.
Kısa topuklu bir çizme arıyorum bulamıyorum malesef.