29 Mayıs 2009 Cuma

Aylardan Beyaz

Aylardan beyaz yıllardan kırmızı olsun

Onun adı Sorun benim adım Çare olsun

O Çare bir bu Sorun'a çözüm üretemiyor olsun

Sorun'da bu Çare'yi zaten istemiyor olsun.

Sorun sorun olarak yaşamaktan mutlu olsun.

Çare çözüm bulamamaktan mutsuz olsun.

Hayat böyle sürüp gitsin.

Çare Sorun'u böyle kabul etsin.

"Hayat bu ben affettim sende affet olur mu desin..."

24 Mayıs 2009 Pazar

Saç faciası


Kendimi bildim bileli uzun saçlıyım dedim.Önümde kahkülüm var dedim.

Aylarca kendimi gaza getirdim.Madem renginde bir değişiklik yapmak istemiyorum o zaman biraz kestiriyim dedim.

Ama bir yandan da uzun saç delisi biriyim.Kestirir kestirmez pişman olucağımı bildiğim halde gaza getirdim kendimi.Pişmanım ve çok mutsuzum.

Herkes çok güzel olmuş dese de ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum.


Tuğçe Kazaz'ı her haliyle çok beğenen biri olarak gittim kuaföre ve bana bu şaçı kesin dedim.

Ama dedim ki "ben biraz daha kısasını istiyorum". Dümdüz, kat yok, bişey yok gayet kullanması kolay ve bence de güzel bir saç, tek fark benim kahküllerim var ki onları da uzatmayı planlıyorum. Hareketli saçları kullanamıyorum ben. Neyse ama şunu hesaba katmadık o sırada. Ben Tuğçe Kazaz kadar güzel miyim sanki??? Sanki öyle ince ve uzun boylu muyum???

Şişko ve kısa bir kıza bu saç gider mi????? Bunu hesaba katmadım. Televizyonda bir kaç kişide daha gördüm böyle dümdüz kesilmiş ara boy saç. Çok hoşuma gitmişti onlarınkiler de. Ama bana yakışmadı işte. Çok mutsuzum ağır depresyondayım.

Bu yazımın sebebi ondan...

22 Mayıs 2009 Cuma

Bowling turnuvası



Firmamız hep beraber aktiviteler yapalım, eğlenelim, coşalım, kaynaşalım baabında bowling turnuvası düzenledi.Daha doğrusu turnuvanın yerini, pazarlık işlerini vs vs ben ayarladım.

35 kişi katıldı turnuvaya. 5'erlikten 7 takım olduk. İlk etapta en düşük puan alan 3 takım elendi. Geriye kalan 4 takım arasında birincilik için kıyasıya bir rekabet başladı.Eeee ucunda madalya ve prestij vardı.Kasıla kasıla ofiste gezinme havası vardı.

Kazanan belliydi peki ikinci kimdi??? a ahahahha

Bizim takım kazandı tabi kim kazanıcak.Çok eğlendik , çookk... Düşenler kalkanlar, birbirini yuhalayanlar, abidik gubidik atışlar ama bol eğlence.Süper geçti dün gece :D

19 Mayıs 2009 Salı

Güzel şeyler hep mi kısa sürer?


Kuşadası tatilimizden biraz önce döndük.Her tatil dönüşü olduğu gibi bizde "Keşke bir günümüz daha olsaydı" dedik.

O 2,5 gün o kadar mutlu ve huzurluydum ki, bir tatile o kadar ihtiyacım varmış ki, tüm sıkıntıları, stresimi geride bırakıp kumlara ve denize bıraktım kendimi.

Deniz henüz ısınmamış olması sebebiyle soğuktu.Ama o kadar temizdi ki yunuslar gibi ordan oraya atladık, yüzdük.

Kumların ayaklarıma yapışmasını, kumun sıcaklığının her yerimi ısıtmasını, gözümü kapadığımda yumuşak bir meltemi hissetmeyi ve dalga seslerini dinlemeyi çok özlemişim. Bu küçük ve ani kaçamak tatil için sevgilime teşekkür ederim.

Otelimiz şehir merkezine biraz uzak olduğu için araba kiraladık.Bir gece Kuşadası merkeze gittik.Ben sanırım yaşlandım ya da çok yorgundum bilmiyorum çünkü tatil boyunca saat 11' de deli gibi uykum geliyordu.

Fazla kalabalık değildi Kuşadası.Sonuçta sezon henüz açılmamıştı.Otelimiz ve şehir merkezi turistler vardı sadece.

Arabayla dolaşırken yaşlı bir amca ve teyzeyi pazar arabayısla görünce arabamıza aldık.Sezon açılmadığı için fazla minibüs geçmiyordu bizde gidecekleri yere götürmek istedik.İstanbul'daki evimizin üst sokağındaki oturmaları büyük bir tesadüf oldu bizim için. Dualarını alıp yolumuza devam ettik.Zaten ben ne zaman sahil kenarı bir tatil yerine gitsem sürekli olarak yaz kış oralarda yaşamaya özeniyorum.Kışın çok sıkılıcağımı söylesede herkes ben mutlu olucağıma inanıyorum.Kim bilir belki de herkesin emeklilikten sonra güneye yerleşme hayalini ben biraz daha önce gerçekleştirebilirim.Bahçemde yetiştirdiğim domates, taze soğan, nane yemek olsun diye pazar arabamı alıp patlıcan, kabak, fasulye almaya gidebilirim...


15 Mayıs 2009 Cuma

Herkese baaaaayyyy

Walla herşey çok çabuk gelişti.Aynı geçen seneki Bodrum tatilim gibi.
Yarın sabahtan Kuşadası'na gidiyorum.18'i izin aldım işyerinden.
Şimdi minik bir çanta,parmak arası terlikler,birkaç t-shirt yanıma...
Yarın 30 derece olucakmış hava belli olmaz kapkara gelirim belki oralardan...

14 Mayıs 2009 Perşembe

Yaz tatili planları


Yaz tatili için sizin tercihleriniz nasıl bilmiyorum ama ben ultra herşey dahilcilerden değilim.Çocuklu aileler için kesinlikle ideal bulduğum bu sistem bana tatil anlayışıma uygun değil.Ben kalmaya daha az para verip gezip tozmayı sevenlerdim.

İşte bu sebeplerden dolayı araştırmalarımı yaptım ve kendime uygun bir tatil programı yaptım.Tatile Ağustos ayında çıkacağım, aslında bence Temmuz en güzel zaman ama Serkan'ın girmesi gereken sınavları olduğu için Ağustos'ta gitmek zorundayız.

Yer ise her fırsatta benim için açık ara Bodrum. Ortakent'te şirin mi şirin bir butik otel buldum.
Ortakent Bodrum merkeze ya da Türkbüküne biraz uzak farkındayım ama oteli görünce dayanamadım burda kalmak istedim.Kalıcağımız yerin adı Satsuma.

http://www.satsumasuites.com/turkce/index.asp

Tatilimize daha çoooook var ama ben şimdiden heyecanlıyım:) Hatta alışveriş yapmaya bile başladım.Bu hevesimin Ağustos'a kadar geçmeyeceğini düşünerek zamanın bu konuda bana yardımcı olmasını ve çabuk geçip ben tatildeyken durmasını talep ederim.

Teşekkürler,

Saygılarımla...

10 Mayıs 2009 Pazar

3 konu 3 muhabbet

-Bugün anneler günü.
Tüm annelerin, annemin ve anne olucakların anneler gününü kutlarım.
Bizleri karnında taşıyan, doğumdan sonra hayatlarını bizlere adayan, gerçekten bizimle gülen üzüntümüzde gerçekten bizimle üzülen, hastalanınca bizimle hisseden, başımızda bekleyen, karşılıksız ve hiç bir beklentisi olmadan bizi seven annelerimizin günü sadece bir gün değil elbette.Onlar hergün bu yazdıklarımı ve daha fazlasını yorulmadan, yakınmadan yapıyor.Annem gibi bir anne olabilme ümidiyle...

-Sıkı rejimdeyim.Cuma günü ofiste gün yapıldı.Bildiğiniz herkez evden bişeyler hazırlayıp getirdi.O yemeklerden yememek için öğle tatilinde ofis dışında görüşme aldım.Geldiğimde de yemedim.Yaklaşık bir aydır yediklerime çok dikkat ediyorum.Yürüyüş yapıyorum.Fark var mı derseniz acı bir gerçek var ki sanırım sadece 1 kilo verdim ama bu beni asla yıldırmıyor ya da moralimi bozmuyor.Ben 2-3 ay içinde istediğim kiloya ulaşacağım.Bunu desteklemek amaçlı Serkan'la gittik bisiklet aldık.Havalarında güzelleşmesiyle birlikte Sahilyolu'nda hergün yürümek Serkan'ın işine gelmediği için zorla tuttu kolumdan bisiklet aldık.

Bisiklet almaya gitmeden önce bu kadar pahalı olduğunu bilmiyordum açıkcası.Başta daha ekonomik olması adına Serkan'la aynı bisikleti aldım ama erkek bisikleti olduğu için binemedim.Serkan çok ısrar etmişti bunu almayalım parası ne ise verelim sana kız bisikleti alalım diye ama ben kendimce ekonomi yapıcam ya yok inat ettim ucuz olan olsun dedim.Binemeyince ertesi gün söylene söylene o bisikleti değiştirmeye gittik-üstüne para ekleyip değiştirme şartıyla.
O gün Serkan'ın beni gerçekten çok sevdiğini bir kez daha anladım çünkü o kadar çok söylendim ki ben bile kendime tahammül edemezdim ama o büyük bir soğukkanlılıkla benim bu kriz anımı idare etmeyi bildi.Bisikleti değiştirmeye götürürken yaşadığımız bir diyalog:

Ben:(Ara sokaklardan gittiğimiz için bisiklete binemiyoruz çünkü yollar çok dar ve biz bisikletleri yürürken yanımızda yürütüyoruz)Offffffff offfff bunu biz yanımızda yürütmek için mi aldık.Kahretsin keşke almasaydım.
Serkan:Susuyor.

Ben:Offff offff çok ağır.Neden aldık ki sanki iki gündür onun yüzünden başıma gelmeyen kalmadı.

Serkan:(Kendi bisikletini bırakıp bana taşımamda yardım ediyor.)Tamam canım bak şimdi gidip sana istediğin bisikleti alıcaz.
Ben:İstemiyorum işte.Pembe bisiklette alsak önünde sepetide olsa ben istemiyorum bisiklet falan.Tamamen zorluk.Evden hergün sahile inerken taşıcaz sonra çıkarken taşıcaz istemiyorum ben bisiklet yaaaa

Serkan:Offf Burcu yaa ağzımdan burnumdan getirdin ya keşke aldırmasaydım.

Ben:(O sırada pedal bileğime çarpar ve canım acır)OFFFFFFFF yaaaa deliricem nefret ediyorum bu bisikletten almasaydık keşke lanet olsun.Yeni bisiklette alsakta kullanmıcam işte.Burda bırakıp gitmek istiyorum bunu.Sat bunu istemiyorum Serkan.

Serkan:Binmicen mi gerçekten??Ben her dediğini yapıyorum ama sen hiç yapmıyosun benim istediklerimi.

Ben:Tamam binicem.


....
Bu konuşma böyle sürdü gitti.Sonuç mu oraya gittik ve bana bu bisikleti aldık.

Zilde taktırdık:) Sepette taktırıcaz:)


-Kemik erimesi çoğunlukla bayanlarda görünen, kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan bir hastalıktır.Malesef sonuçları hem ağrıları hemde görüntü açısından insana çok acı verebilir.Küçüklüğümden beri annemin bana verdiği sütleri o arkasını döner dönmez dökmüş biri olarak bu olaya son verme kararı aldım.Hem zayıflama derdindeyim hemde süt içmeleyim diye bu ikisini birleştiren bir kahvaltı yapmayı tercih ediyorum uzun zamandır.

Sütle aram iyi olmadığı için mısır gevrekleriyle de aram yoktu.Ta ki onunla tanışana kadar.Biliyorum tam bir reklam oldu ama bugüne kadar ağzına 2 kaşıktan fazla mısır gevreği koymamış biri olarak Nestle Nesfit'in Meyvalısının müdavimi oldum.Annem çok tatlı buldu ama ben denemeyenlere denemesini öneririm.


4 Mayıs 2009 Pazartesi

Break

3 günlük tatil çok iyi geldi.
Her hafta böyle olsa keşke, yani 3 gün tatil yapıp 4 gün çalışsak.

Ama acaba o zaman da 4 gün tatil yapıp 3 gün çalışmayı mı isterdim????