31 Ocak 2010 Pazar

Mim - Hakkımda 7 ilginç şey

Uzun zamandır bu mim olaylarına rastlamıyordum ama eskilerin hala yaşatıldığını bilmek güzel:)
Cool Cookie beni mimlemiş sağolsun.
Hakkımda 7 ilginç şey sıralamam gerekiyor.Bu konuda ne kadar yaratıcı olurum bilemiyorum ama bir başlayalım bakalım:))

1-Uykuya dalana kadar kulak mememle oynuyorum.Biraz tuhaf bir giriş oldu ama napıyım :))

2-Tekrar hayata gelme şansım olsa şef aşçı/ahçı -whatever- ya da pasta ustası olmak isterdim.

3-Açık renkli gözlü insanlara güvenmem çok uzun zaman alıyor.Nedeni ise başıma ne geldiyse renkli gözlü insanlarda gelmesi.

4-İnsanın hayatı boyunca sadece bir kere aşık-karasevda cinsinden-olabiliceğine inanıyorum.

5-Kaderciyim.Her işte bir hayır olduğuna inanıyorum.Kötü olayların bile...

6-İtalya'da yaşamak için bir ara evdeki bütün eşyaları satmayı düşündüm. Annemin bunun karşısında kalp krizi geçirebiliceğini düşünüp bundan vazgeçtim:)

7-Yaşlanınca torunlarıma anlatacak manyak hikayelerim olsun istiyorum. "Vay be ananeme/bananeme bak" desinler istiyorum.

Yazmaya başlayınca bu listeye ekleyebileceğim çok fazla madde aklıma geldi ama bu mimde 7 madde yazmam gerekiyor sadece.Bu sebeple aklıma gelen ilk 7 bu şekildedir.

Okumaktan hoşlandınız umarım :))

Moda Cadısı'ndan aldığım elbise


Uzun zamandır arkası fermuarlı bir elbise arıyordum.

Bu arayış Mango, Zara, Topshop, caddedeki minik butikler gibi pekçok yerde sürdü ancak sonuç alamadım.

Sonrasında Moda Cadısı 'na konuyla ilgili bir mail attım. Ancak kendisi de böyle bir elbiseye rastlamadığını belirtti. Tam ümitlerim tükenmiş hatta elbise aramayı bırakmışken Moda Cadısı'nın bloğunda postlar arasında dolaşırken böyle bir elbiseye rastladım.

-Eee varmış sende hemde Cadı Pazarı'nda satıyormuşsun aşkolsun dedim:)))

Uzun lafın kısası işte Moda Cadısı'nda aldığım ve severek giyindiğim elbise...Çok yakın bir arkadaşımın doğumgününde dün akşam bu elbiseyi giyindim.


Cadı'nın kendisi elbiseyi bu şekilde giyinmiş.

Yardımları,sıcak yaklaşımı ve hızlı geri dönüşleri için Moda Cadısı'na çok teşekkür ederim ve Cadı'nın Pazarı 'na sizde bir göz atın derim:))

19 Ocak 2010 Salı

Yeni ciciler

Evet efendim komidinin üstündekiler yeni cicilerim.Kolyeler, küpeler,kremler, body mistler,mac allık ve pudra gibi gibi...İşaretli olan ürünler favorilerim:)Ayrıca Body shop'un body butterlarını şiddetle tavsiye ediyorum.Vücut tipinize göre olanını seçebilirsiniz.Resimde görülen böğürtlenli şey ise vücut peelingi.Kullandıktan sonra bütün ev böğürtlen koktu:))



Ayrıca yakın bir zamanda Victoria's Secret'tan bikini sipariş etmiştim. O da geldi. Orda biliyorsunuz bikini altı için ayrı üstü için ayrı para ödüyorsunuz.Parça başına sadece 9,99 Dolar ödeyerek kışın ortasında bikini sahibi olmanız mümkün.

Normal şartlarda 21 günde geliceği söyleniyor internet sitesinde ancak siparişten 10 gün sonra bikini benim elimdeydi.

Modelin resmini hemen koyuyorum.





Yok bunu beğenmedim derseniz Victoria's Secret'in internet sitesine bir bakın derim çünkü fazlaca seçenek var, biri mutlaka hoşunuza gidecektir.

Ayrıca bilmeyenler için ufak bir öneri;bedenleri normalde çok büyük. O güzel mankenlere göre standartların üstünde bir beden ölçüleme durumları var. Yani siz 38 bedenseniz gayet rahat Small alabilirsiniz. Birde 2-3 arkadaş toplaşıp almanızda fayda var,ee malum shipping'i bölüşmek gerek. Bu bilgilerin hepsini sitede bulmanız mümkün keza ben araştırmacı kişiliğim ile hepsini bir bir okudum.

Bugünlük bu kadar, benden söylemesi, yaz ortasında kürk kış ortasında bikini alın anacım. Ekonomik oluyor,pratik oluyor, zamanı gelince elinize geliyor;)

18 Ocak 2010 Pazartesi

gel ey seher

http://www.dailymotion.com/video/xfcgyd_yebnem-ferah-polad-bulbuloylu-gel-ey-seher_music?search_algo=1

gökyüzünde o kadar yıldızı bir arada gördüğüm ender akşamların birinde..

15 Ocak 2010 Cuma

Yok

cummm aaa cummm aaaa tıkıldım eve.
hava buz.
canım bişey yapmak istemiyor.
tv'de bişey yok.
izlicek bir dvd'm yok ee bari bende bloğumla haşır neşir olayım dedim.
fonda Kargo'dan Renklerin İçinde çalıyor...


herkeşler gezmelerde tozmalarda sanırım twitter bile öksüz.
yazan yok çizen yok.
arkadaşlardan arayan yok soran yok.
battaniye altında, üstünde laptop msn'de bile yazışacak adam yok
rejim sebebiyle çikolata yok, patlamış mısır yok, gazlı içecek yok
yarın 2010 İstanbul kültür başkenti kutlamaları sebebi ile trafik kilit, karşıya geçmek yok
nişantaşı yok, etiler yok, taksim yok
yok oğlu yok.

ha ayrıca bu aralar ıvıra zıvıra, üste başa, makyaj malzemesine, çizmeye, hediyeye, body shop'a harcadığım paranın da haddi hesabı yok...

12 Ocak 2010 Salı

Tutku


Herşey mutluluktan ibaretti.

Saygı işin sihiri, huzur ise hediyesiydi.
Tutku mu?
O sadece ihtiras varsa vardı yanı mutlulukla yanyana olamazdı ...

9 Ocak 2010 Cumartesi

Cuma akşamı

Bu da dün akşamın manzarası.
Şarap,peynir tabağı ve yengeç:)
Karşımda canım arkadaşım Tubik.
Bu keyfin üstüne bir de bana duymak istediklerimle dolu kahve falı baktı
Tekrar yaparız di mi?
En kısa zamanda...

7 Ocak 2010 Perşembe

Ata Demirer



Ben çok gülüyorum kendisine.


Saat 21:00'de Aşk-ı Memnu yerine Ata Demirer'i izliyor olacağım bugün BKM'de:)


Çok mutluyum.Hayatımdaki kötü şeylere inat karnım ağrıyana kadar gülmeye gidiyorum.

5 Ocak 2010 Salı

Dilek ağacı'na...

2010'nun ilk postu bayağı dramatik olmuş sanırım. Aslında o günden bugüne değişen bişey yok hayatımda. Biraz daha hırs var sadece o kadar. Hırsın yanı sıra kafa karışıklığıda mevcut yoğunlukla. Sudan çıkmış balık kıvamı ise beni tanımlayan bir deyim tam bu anlamda.

Ama bu postta bunlardan bahsetmek istemiyorum.Yazmak istiyorum sadece. Ne sonraki cümlenin ne olucağı düşüncesine saplanarak ne de öncekini sonrakine güzel bağlamış mıyım diye bakmadan...

Büyük bir kitaplık istiyorum. Bol raflı. Kare kare olabilir rafları kendisi ise beyaz ya da mavi ya da kırmızı. İçindeki kitaplarım ve dergilerim renklere göre ayrılmalı. Beyaz kaplılar bir tarafta, turuncu kaplılar öbür tarafta, mavi kaplılar en ortada...


Odamı da değiştirmek istiyorum aslında.Bembeyaz bir oda, aksesuarlar rengarenk belki.

Kelebek şeklinde bir ayna olmalı mutlaka şimdiki odamdan farklı olarak.IKEA odaları gibi olmalı hayalimdeki. Ya da dergilerdeki gibi bir oda, bir yaşam alanı.

Penceremin kenarına minik çiçekler koymak istiyorum birde. Paladium'da The Woo adında bir dükkan var. Bilen bilir,bilmeyenlere gezmeleri tavsiye edilir. Orda hazır çiçekler var gelip gidip dokunduğum ama almadığım hiç. İşte onlardan.

Aldıkça al hissinden kurtulmak istiyorum sonra. Dolap üstüme yıkılıcak haldeyken hala "giyicek bişeyim yok" demeye bir son vermek istiyorum mesela. Ama sanırım tüm bayanların sorunu bu. Tüketici yanım üretici yanımdan o dolaptakiler kadar ağır aslında. Ha düşünmüşken üretici de olmak istiyorum bu arada.

Fotoğraf makinası almayı istiyorum. Şöle "aman karanlıkta çekmez bu,flashı aç" gibi şeylerle uğraşmadan."Bu olmadı bir daha poz ver" derdinden kurtulucağım, bastırıp parayı güzel kareler çekeceğim bir fotoğraf makinası. Çocuklara fotoğraflardan başka ne bırakabiliriz ki aslında.
Eskisi gibi kolay değil artık bir ev bir arsa bırakmak. Borçta bırakmam belki ama resim bırakabilirim. Bakıp bakıp dalga geçsinler "ne giyinmiş bu anannem/babanemde ya?" desinler.


Dilek ağacına yazdım isteklerimi. Yazamadıklarım ise içimde. Ben onun kulağına fısıldıcam gece yatmadan. Haydi şimdilik iyi geceler. Birde sigarayı bırakmak istediğimi söylesem beni duyar mı acaba? mı acaba???