10 Mayıs 2009 Pazar

3 konu 3 muhabbet

-Bugün anneler günü.
Tüm annelerin, annemin ve anne olucakların anneler gününü kutlarım.
Bizleri karnında taşıyan, doğumdan sonra hayatlarını bizlere adayan, gerçekten bizimle gülen üzüntümüzde gerçekten bizimle üzülen, hastalanınca bizimle hisseden, başımızda bekleyen, karşılıksız ve hiç bir beklentisi olmadan bizi seven annelerimizin günü sadece bir gün değil elbette.Onlar hergün bu yazdıklarımı ve daha fazlasını yorulmadan, yakınmadan yapıyor.Annem gibi bir anne olabilme ümidiyle...

-Sıkı rejimdeyim.Cuma günü ofiste gün yapıldı.Bildiğiniz herkez evden bişeyler hazırlayıp getirdi.O yemeklerden yememek için öğle tatilinde ofis dışında görüşme aldım.Geldiğimde de yemedim.Yaklaşık bir aydır yediklerime çok dikkat ediyorum.Yürüyüş yapıyorum.Fark var mı derseniz acı bir gerçek var ki sanırım sadece 1 kilo verdim ama bu beni asla yıldırmıyor ya da moralimi bozmuyor.Ben 2-3 ay içinde istediğim kiloya ulaşacağım.Bunu desteklemek amaçlı Serkan'la gittik bisiklet aldık.Havalarında güzelleşmesiyle birlikte Sahilyolu'nda hergün yürümek Serkan'ın işine gelmediği için zorla tuttu kolumdan bisiklet aldık.

Bisiklet almaya gitmeden önce bu kadar pahalı olduğunu bilmiyordum açıkcası.Başta daha ekonomik olması adına Serkan'la aynı bisikleti aldım ama erkek bisikleti olduğu için binemedim.Serkan çok ısrar etmişti bunu almayalım parası ne ise verelim sana kız bisikleti alalım diye ama ben kendimce ekonomi yapıcam ya yok inat ettim ucuz olan olsun dedim.Binemeyince ertesi gün söylene söylene o bisikleti değiştirmeye gittik-üstüne para ekleyip değiştirme şartıyla.
O gün Serkan'ın beni gerçekten çok sevdiğini bir kez daha anladım çünkü o kadar çok söylendim ki ben bile kendime tahammül edemezdim ama o büyük bir soğukkanlılıkla benim bu kriz anımı idare etmeyi bildi.Bisikleti değiştirmeye götürürken yaşadığımız bir diyalog:

Ben:(Ara sokaklardan gittiğimiz için bisiklete binemiyoruz çünkü yollar çok dar ve biz bisikletleri yürürken yanımızda yürütüyoruz)Offffffff offfff bunu biz yanımızda yürütmek için mi aldık.Kahretsin keşke almasaydım.
Serkan:Susuyor.

Ben:Offff offff çok ağır.Neden aldık ki sanki iki gündür onun yüzünden başıma gelmeyen kalmadı.

Serkan:(Kendi bisikletini bırakıp bana taşımamda yardım ediyor.)Tamam canım bak şimdi gidip sana istediğin bisikleti alıcaz.
Ben:İstemiyorum işte.Pembe bisiklette alsak önünde sepetide olsa ben istemiyorum bisiklet falan.Tamamen zorluk.Evden hergün sahile inerken taşıcaz sonra çıkarken taşıcaz istemiyorum ben bisiklet yaaaa

Serkan:Offf Burcu yaa ağzımdan burnumdan getirdin ya keşke aldırmasaydım.

Ben:(O sırada pedal bileğime çarpar ve canım acır)OFFFFFFFF yaaaa deliricem nefret ediyorum bu bisikletten almasaydık keşke lanet olsun.Yeni bisiklette alsakta kullanmıcam işte.Burda bırakıp gitmek istiyorum bunu.Sat bunu istemiyorum Serkan.

Serkan:Binmicen mi gerçekten??Ben her dediğini yapıyorum ama sen hiç yapmıyosun benim istediklerimi.

Ben:Tamam binicem.


....
Bu konuşma böyle sürdü gitti.Sonuç mu oraya gittik ve bana bu bisikleti aldık.

Zilde taktırdık:) Sepette taktırıcaz:)


-Kemik erimesi çoğunlukla bayanlarda görünen, kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan bir hastalıktır.Malesef sonuçları hem ağrıları hemde görüntü açısından insana çok acı verebilir.Küçüklüğümden beri annemin bana verdiği sütleri o arkasını döner dönmez dökmüş biri olarak bu olaya son verme kararı aldım.Hem zayıflama derdindeyim hemde süt içmeleyim diye bu ikisini birleştiren bir kahvaltı yapmayı tercih ediyorum uzun zamandır.

Sütle aram iyi olmadığı için mısır gevrekleriyle de aram yoktu.Ta ki onunla tanışana kadar.Biliyorum tam bir reklam oldu ama bugüne kadar ağzına 2 kaşıktan fazla mısır gevreği koymamış biri olarak Nestle Nesfit'in Meyvalısının müdavimi oldum.Annem çok tatlı buldu ama ben denemeyenlere denemesini öneririm.