27 Nisan 2009 Pazartesi

Şaşkın mutluluk


İşyeri ile ilgili zaman zaman mutsuzluğumu dile getiren yazılar yazıyorum.Aslında ben çoğu insanın çok mutlu olabiliceği bir yerde çalışıyorum. Baktığın zaman işyerim evime 10 dk uzaklıkta olan, arkadaş ortamının çok güzel olduğu, haftasonları çalışmadığım, adı sanı duyulmuş bir firma. Ama ben yaptığım iş-pozisyon-icabı biraz sıkıntı yaşıyorum zaman zaman. Konu satış olunca ve maaş + prim şeklinde çalışınca her ay aynı verimlilikte geçmiyor tabii ki.

Bugün işyerinde beni çok mutlu eden bir olay oldu. Genel müdürümüz tarafından her 3 ayda bir yapılan çeyrek yarı yıl değerlendirmesinden sonra 2008 yılının satış 1. ,2. ve 3.leri açıklandı.

Kendimden hiçbir zaman haberdar olmayan ben ablak ablak etrafa bakarken İstanbul 3.cüsü olarak benim adım söylendi. Ne yapıcağımı bilemedim, elim ayağıma karışmış bir halde verilicek olan plaketi almaya giderken dışardan ne kadar aptal görünüyordum bilmiyorum.

Bir insan kendini bu kadar mı bilmez ya da kendinden bu kadar mı umutsuz olur?


Ortaokuldayım.O zaman hazırlık okuyorum küçüğüm aslında. Annem veli toplantısına gelmiş. Bir pano var ve o panoda 300 küsür hazırlık sınıfı öğrencilerinin ilk 20si açıklanmış. Her zamanki gibi benim dünyadan haberim yok annemde tesadüfen benim 18.olduğumu görüp, duygulanıp ağlamıştı. Ben ise nasıl olsa ilk 20ye girememişimdir diye listeye bile bakmamıştım.


Şaşkınlıkla karışık yaşadığım mutluluk eve gelene, plaketimi anneme gösterene babamı arayıp haber verene kadar devam etti. Değer verdiğiniz insanların "Seninle gurur duyuyorum" demesi ise bu mutluluğun yanında duyulucak en güzel laftı.

Belki Academy Awards değil, Nobel değil, Oscar değil, küçücük dünyamdaki küçücük bir ödül ama buraya resmini koymak istedim.Eeee görmemişin ödülü olmuş kim bilir bir daha ne zaman böle bişey olur di mi ama :)))