12 Ağustos 2008 Salı

Ne hoş bir Salı gecesi


İşten çıktık.Canım mesai arkadaşım Mısır'ımla(lakabı bu)caddeye yemeğe.Dedikodunun biri bin para.Kahkahalar havalarda.Yemek üstüne acı bir kahve, yanında Baileys tadında bir shot kahve likörü tek yudumda.


Sonra kısa bir cadde turu.Küpe ve dişe taş alımı!!!! "O ne" diyenlere hani eskiden Çağla Şikel'in vardı.Pırlanta taktırmıştı dişine.İşte ben onun çakması japon yapıştırıcısıyla dişe yapışan ve muhtemelen 1 hafta sonra yemek yerken yutacağım cinste bir pırıltıya özenip aldım.Eve geldim hemen dişime yapıştırdım.Bu işlemi parmaklarım birbirine yapıştı ama sonuç bence iyi. As you can see below;


Şimdi odamda yatağımın üzerine yatmış,fonda Sezen Aksu'nun Yol Arkadaş'ım adlı şarkısı çalarken bi yandan da biramı yudumlayarak yazımı yazıyorum.İçim huzur dolu.Yarın iş olması gözümde büyümüyor,sabah erken kalkmak gözümde büyümüyor,bugün ne giyinicem derdi gözümde büyümüyor.
Haftanın nerdeyse başında olmamıza rağmen bu güzel Salı gecesine bir kuple yazarak yazımı bitiriyorum.Salı gecesine itafen:
Sallamıyorum dünyayı
Anlamıyorum hayatı
Laflıyorum arkadaşlarımla
Ismarlıyorum votka narımı