28 Kasım 2008 Cuma

Minik bir anı


Öle ne alaka bimiyorum birden aklıma geldi.

Ortaokuldayım.Resim derslerinde bir konu veriliyor,resmi yapmaya derste başlıyorum ama eve gelince konuyu anneme sölüyorum o bambaşka bir resim yapıp bana veriyor bende okula götürüyorum.Ben iki tane çizik çizemezken annem neler neler yapıyor.Ama işinide biliyor,güzel yapıyor ama bir çocuk yapmış gibi yapıyor resimleri.

Neyse gene günlerden bir gün resim hocam beni çağırdı.
-Burcu senin bir resmin vardı.2020 yılında dünya nasıl olucak konulu.Biz onu çok beğendik ve uluslararası bir yarışmaya gönderdik dedi
Benim de aklım beş karış havada hangi residen bile bahsettiğini bilmiyorum.
-Öle mi hocam tamam dedim sevindim, gittim.

Aradan bi zaman geçti.Resim hocamız bir mutlulukla beni yanına çağırdı.
-Burcuu,tebrik ederim.Yarışmada İstanbul ikincisi oldun.İngizlizler gelicek yarın bilmem nerede bir tören olucak sende katılcaksın dedi.

Ben tabii şaşkın,sanırım o zamanlar şapşal bir çocuktum ben:)Eve geldim neyse söledim anneme.
Ertesi gün oldu, biz giyindik süslendik annemle gittik ödül verilecek o yere.Okulun müdürü falanda orda var.Benide annem iki dirhem bir çekirdek giydirmiş.

Ödül olarak bana kocaman İngizlice bir sözlük verdiler.

Ama işin komik yanı ben ödülü alırken annemin salya sümük ağlıyor olmasıydı.

Annelik işte kendi yaptığı resim için bile benim ödül almamdan duygulandı.Kimileri sonrasında "başarısını çaldın annenin o yüzden ağlamıştır" diye dalga geçti ama ben biliyodum duygulanmıştı canım annem benim.

Neyse burda bitmedi.Bizim okulun dergisi vardı.Derginin o ayki sayısının son kapağına beni ve resimimi koydular.Altınada ufak bir yazı yazmamı istediler.Onu da gittim Türkçe hocası olan üst komşumuza yazdırdım.
En ufak bir şekilde katkım olmadan aldığım bu ödülün gururuyla okulda salındım durdum :D

Şimdi hatırlayınca annemde bende çok gülüyoruz bunlara:)