22 Eylül 2008 Pazartesi

Ahhh ahhh bir gerçek olsa


Bugüne kadar düşünüpte yapamadığım, finansal olarak madur olduğum için hayata geçiremediğim ama hep gönlümde yatan işler listesi-(Kredi al yap demeyin pls):

*Nişantaş'ında butik minicik bir pastane açmak.-Herhalde dünyanın en mutlu insanı ben olurdum.Sabah erkenden kalkıp şekilli kurabiyeler yapma, sipariş üstüne süslü pastalar yapma, kokuların etrafı sarması düşüncesi bana uzur veriyor.Bu hayalim hala geçerli ve bigün parayı vurunca işten ayrılıp sadece zevkine bu işe girişicem.

*Düğün organizasyon firması kurmak.-Çok fazla rakip var,çevren olmalı, çok yorucu iş, milletin kaprisini mi çekicen vs. gibi laflarla beni bu işten soğutsalarda ben hala insanların bu en mutlu günlerini planlamada yardımcı olma konusunda kararlı olabilirim.

*Ege'de bir deniz kenarı kasabasına yerleşip incik boncuk satmak.-Fazla para getirmiceği kesin ama ben zaten bunu parası için değil, huzuru için yapmak istiyorum.Kışın evde küpe, kolye, bileklik,anahtarlık, çanta süsü yapıp yazın satmak zevkli olmaz mı??

*Güzellik salonu açmak.-İçinde masaj, selülit tedavi, ağda, manikür, pedikür gibi bilimum kadın güzellik merkezi.Maliyet olarak çok yüklü olduğunu biliyorum.O aletleri almak dünya para farkındayım,yerininde çok iyi olması lazım bununda farkındayım.Ama zaten bu iş diğerlerine göre aralarında en az istediğim.

İşten, güçten, kotadan daraldığım bunaldığım bu günlerde, sevgili arkadaşlarımla hergün bir iş kurup onu geliştirip dünyaya açılıyoruz.Her zamanki gibi "Tutar mı? Tutaaarr yaaa tutar"diyoruz.Krediler bankalardan alınıyor,işten ayrılınıyor,yeni iş kuruluyor biz parayı vuruyoruz ver elini Bahamalar...

Keşke herşey bu kadar kolay olsa, keşke hayaller gerçek olsa.Keşke aradığımız huzuru elde etmek bu kadar rahat olsa.Biz istediğimiz işi yapsak, hem işe geç gitsek, hem para kazansak, hem mutlu olsak.(Dünya'da barış olsa,her gün bayram olsa gibi gibi zırvalama oldu biraz sanki)

Neyse velhasıl şu yukardaki işlerden birini yapabilsem ölmeden, çok mutlu olucam sanırım.

İnsanın kendi işini yapma sevdası başına çok şeyde açabilir.Varını yoğunu, elindekini hatta kıçındaki donunu bile kaybedebilirsin-öle derler ben bilmiyorum:)- ama girişimci olmak, bazen gözünü de karartmak gerekli.

Ben henüz o gözünü karartabilen grupta değilim ve sanırım bunun için biraz daha zamana ihtiyacım var.O zamanı doldurana kadar bu hayallerle yaşamaya devam etmem lazım.

Hayaller olmadan hayatın tadı çıkmıyor zaten di mi ama???Belki yıllar sonra benim minik pastanemde kurabiye yer çay içeriz:)))Hatta ismide SmoothieCookie olur:))

Sevgiler...