11 Eylül 2008 Perşembe

Bu memleketin çivisi çıkmış.Kimsenin de yerine takmaya niyeti yok

Artık tahammül edemiyorum.



Bu memlekete, bu memleketteki rezilliklere, bu memleketin vurdumduymazlığına, bu memlektteki yobazlığa, kayırmalara, hortumculuğa, yalakalığa.



Haberlerde günlerde dinlediğim Deniz Feneri rezaletiyle ilgili bende bikaç bir şey sölemek istedim.Dinlediğim şeylere inanamamakla birlikte yetkililerin de gayet pişkin iğrenç bir tavırla "Valla bizim hiçbişeyden haberimiz yok.Biz gayet iyi çalıştık,Gaziantep' teki şubemiz veya başka yerdeki şubemiz paraları çaldıysa bilemeyiz" demesi beni şoke etti. İşte o zaman farkettim ki adam şu lafları sölerken benim ağzım gerçekten açıktı.



Dile kolay insanlar sömürülerek tam 41 milyon Euro çalınmış.Çalınan paralarla arsalar, villalar, taksi plakaları alınmış.İnsanların duyguları sömürülmüş, inançları ile dalga geçilmiş, kıçlarıyla güle güle sefa içinde yaşıyorlar şimdi bu pisliği yapanlar ve bu duruma başımızdaki "devlet"in hiç bir yorumu yok.Hiçbir açıklaması yok.



Zaten başımızdakiler nerde abuk subuk konu varsa onların üstüne gitmeyi sever.Konuların üstünü abuk subuk konularla örtmeyi bilir.Ne zaman ucu onlara dokunan şeyler olsa 3 çocuk diye bağırır,tesettür diye bağırır.Ekonominin artık iflahı kalmamış.düzeltmenin imkanı ihtimali yok ama bize pembe tablolar çizilir.Terör sebebiyle hergün bu vatanın kaybettikleri ile ilgili ya da terörle ilgili en ufak bir açıklama yapılmaz.Sadece muhalefet ile sidik yarıştırılır, ohhh en son ben laf koydum kavgası yapılır.-ha muhalefette ne kadar iyidir, tartışılır-



Politikadan anlamam, ekonomiden anlamam ama ekonominin bu memleketteki herşeyi satarak düzelmiceğini bilirim.Satışmamış bir vatandaşları kalmış olan bu topraklarda duyarsızlığın dizboyu olması, çok sesliliğin sesinin kesilmesine zamandan beri normal bir durum olarak görülüyor?

Bunlar dışında ayrıca ve ayrıca bu memleketteki sanatçı yalakalara bir örnek daha vermek istiyorum.Normalde açmadık yerlerini bırakmamış, kendilerini sanatçı, şarkıcı olarak nitelendiren soytarılardan bir tanesi tesettüre girip "Aslında ben hep imamhatipe gitmek isterdim" demiş.Burda basına bir alkış rica ediyorum, soytarının başörtülü görüntüsünün yanına birkaç yıl önce vermiş olduğu neredeyse çırılçıplak resmi koydukları için.

Yorumsuz olarak değerlendirilmesi gereken bu haber için sinirlerimi bozmam sadece bana zarar vericek sanırım.

Eskide ne olursa olsun İstanbul'u Türkiye'yi terketmeyi düşünmeyen ben artık bir fırsat bulsamda gitsem buralardan diye düşünürken buluyorum kendimi.

Bu can sıkıcı yazıma biraz gülüceğiniz bir hikaye ile son vermek istiyorum.

*Oldukça tikky olduğu her halinden belli olan bir kız arkadaşımız dolmuşta yanındaki kız arkadaşıyla şöyle konusuruz;
-Yani valla 2 senedir kazanamıyorum bu ÖSS'yi.Almıyorlar beni hiç bir üniversiteye puanım yetmiyoo diye.Valla çok sıkıldaaamm bu durumda yurtdışına gidicaaammm.İşte böle böle beyin göçü oluyooo bu memleketeeenn.